Apilarnil nedir?
Apilarnil, biyolojik olarak aktif özellikleri olan bir arı ürünüdür. Petek gözleri kapanmadan önce, 7 günlük larva aşamasında hasat edilen erkek arı larvası homojenatının filtrasyonu ve toz haline getirilmesiyle elde edilmektedir.
Bal arılarında erkek arının rolü nedir?
Bal arısında (Apis mellifera) koloni, bir kraliçeden, binlerce steril (kısır) dişi işçiden ve koloni kaynaklarının yoğun olduğu zamanlarda üreme sezonunda yetiştirilen birkaç yüz mevsimsel erkekten (erkek arı) oluşur. Tüm kastlarda gelişme evreleri yumurta, larva, pupa ve ergin
evrelerinden oluşur. Erkek arı, işçi arı gözlerine göre daha büyük petek hücrelerinde yetiştirilir. Tipik bir koloninin yıllık döngüsünde, erkek arı üretimi, üreme mevsiminin başlangıcında yeni kraliçelerin üretiminden 3 ila 4 hafta önce başlar. Sadece bir kez çiftleşen erkek arıların aksine, bal arısı kraliçeleri ortalama 12 ila 14 erkek arı ile çiftleşir. Yumurtadan yetişkinliğe kadar erkek arı gelişimi, kraliçe (16 gün) ve işçilerin (21 gün) gelişme süresinden daha fazla yaklaşık 24 gün sürer. Erkek arıda 3.6-12 milyon sperm hücresi üretilir. Sperm
hücreleri, seminal sıvı içinde bulunan proteinler sayesinde patojenlere karşı bir koruma sağlar. Bir erkek arı kovanın ana simgelerini ve yerini öğrendikten sonra, yaşam döngüsü 30 ila 200 m çapında bir erkek arı toplanma alanına katıldığında sona erer. Yaklaşık 11.000 erkek arının yerden 10-40 m yükseklikte havada toplandığı görülmüştür. Bakire kraliçeler toplanma alanına girdiğinde, feromonlarla özellikle 9-okso-2-desenoik asitle (9-ODA) ve kısa mesafeden görsel ipuçları vererek erkek arıların kraliçeleri bulma ve çiftleşme konusunda yardımcı olur. Bakire kraliçeler tipik olarak bir ya da birkaç gün içinde gerçekleşen çiftleşme uçuşunda toplanma alanlarını ziyaret ederler. Toplanma alanları birbirinden 5 km uzakta bulunana kadar koloniden gelen erkek arıdan oluşur. Başarılı çiftleşme erkek arılar için ölümcüldür, çünkü çiftleşmeden hemen sonra erkek arılar ölürler. Bal arısı kolonisinde erkek arıların tek işlevi, çok sayıda farklı koloniden gelen yüzlerce erkek arının havada, erkek arı toplanma alanlarında toplanarak uçuş halinde olan kraliçe arının peşinden giderek çiftleşebilmektir. İri, yüksek uçuş kapasitesine sahip, manevra yeteneği iyi olan erkek arıların rekabet açısından avantaja sahip olduğu açıktır. Diğerlerine göre daha ağır ve daha iri olan erkek arılar aynı zamanda daha yüksek hacimde sperm üretebilmekte, daha çok sperm sayısına, daha az sperm anormalliklerine ve daha çok dölleme kapasitesine sahip olmaktadır. Bir erkek arı sadece bir kez çiftleşebilmekte, çiftleşmeden sonra ölmektedir. Bu nedenle bir koloni gerçekte üreme açısından daha yüksek kaliteli ve rekabetçi erkeklerin üretilmesiyle üreme başarısını artırabilmektedir.
Apilarnilin içeriği nasıldır?
Apilarnil, homojen ve sütümsü bir maddedir, sarımsı gri renkte, ekşimsi tattadır. Kolaylıkla olgunlaştırılmaktadır ve ham formunda derin dondurucuda saklanmaktadır. Yapısında su (%65-75), proteinler (%9-12), karbonhidratlar (% 6-12), yağ asitleri ve lipitler (% 3.5-8) K, Na, Ca, Mg mineralleri (% 1-1.5), amino asitler (treonin, lösin, izolösin, metionin) ve ayrıca testosteron, prolaktin, progesteron ve östradiol gibi cinsiyet hormonları bulunmaktadır.
Arı sütünden farkı nedir?
Fizkokimyasal özellikleri arı sütüne benzese de bazı farklılıklar içerir. Ayrıca erkeklere özgü hormonlar içerdiğinden erkek cinsiyete özgü güçlendirici etkilere sahip olduğu bildirilmektedir. Örneğin kassal vücut ağırlığını artırdığı için erkeklerde doğal bir anabolizma stimülatörü olarak önerilmektedir. Temel komponenti aminoasitler olup insan ya da hayvansal organizmalar tarafından sentezlenemeyen tüm esansiyel aminoasitleri içeren eşsiz ürünler arasında yer alıp, vitaminler (A, B1, B6, PP, kolin vitaminleri beta karoten vd.) mineraller (kalsiyum, fosfor, sodym, çinko, manganez, demir, bakır ve potasyum) içermektedir.
İçeriğinde hangi besin elementleri bulunur?
Erciyes Üniversitesi’nde üretilen liyofilize apilarnilin besin elementleri ve aminoasit içeriği ile biyoaktif özellikleri belirlenmiştir. Apilarnilin protein içeriği 48.75 g/100g, karbonhidrat içeriği 21.62 g/100g, yağ içeriği 21.13 g/100g kül içeriği 4.07 g/100 g, nem içeriği 4.43 g/100g ve enerji içeriği 472 kcal/100 g olarak tespit edilmiştir. HPLC-UV ile yapılan analiz sonuçlarına göre apilarnil’de 16 amino asit belirlenmiştir. En yüksek amino asit miktarı 7198 mg/100g olan lizin amino asidi iken en düşük metionin amino asidi olup 500 mg/100g olarak belirlenmiştir. Apilarnilin toplam fenolik madde içeriği 834,05 (mg GAE/100 g) iken antioksidan aktivitesi 90,91 mg AAE/g bulunmuştur. Araştırıcılar apilarnilin faydalı biyolojik aktivitesinin antioksidan aktivitesinden kaynaklanıyor olabileceğini bildirmiştir.
Diğer arı ürünlerinden farkı nedir?
Apilarnil, analiz edilen tüm arı ürünlerinden (277.51 mg / 100g) en yüksek prolin içeriğine sahiptir ve bu nedenle, bu arı ürünü, diğer doğal katkı maddelerinde besin takviyesi veya içerik maddesi olarak çok önemlidir.
Apilarnil hangi aktivitesi ile sağlık desteğidir?
Bazı kültürlerde bal arısı larvaları iktidarsızlığı tedavi etmek için kullanılmıştır. İnfertilite tedavisindeki başarısı yüksek protein içeriğine atfedilmezken sonraki zamanlarda yapılan çalışmalarda seks hormonlarının varlığı ortaya konulmuştur. Taze erkek arı homojenatının 0.31 nmol/100g testosteron, 51.3 nmol/100g progesteron, 410 nmol/100g prolaktin ve 677.6 nmol/100g estradiol içerdiği tespit edilmiştir. Androjen eksikliği sendromu yaşayan hastalarda Apilarnilin androjen artışı sağlayabileceği, karaciğer koruyucu aktivitesi, efor artışı sağlayıp yorgunluğu giderdiği ve bu nedenle enerji verici olduğu tespit edilmiştir. Apilarnilin Güney Afrika’da (Burkina Faso) gastrointestinal hastalıklar, solunum yolu hastalıkları, vertigo, oftalmik hastalıklar, diş ağrısı, kas yorgunluğu,
yara, yanık ve sırt ağrıları ve cilt temizleyici bir ajan olarak kullanımının yanında özellikle erkek kısırlığında başarıyla kullanıldığı bildirilmektedir.
Kullanımında risk var mıdır?
Apilarnil bileşimindeki herhangi bir maddeye karşı alerjik reaksiyon görülmesi halinde kullanılmamalıdır. Yüksek dozda alınırsa sindirim sistemi şikayetleri görülebilir ve hafif düzeyde uykusuzluğa neden olabilmektedir.